Ekonomik ve Mali Analiz

10 Ocak 2015 Cumartesi

Rusya Sorunu

10:41 Posted by Hacker62 , , , No comments
Rusya Ekonomisinde Son Gelişmeler
Rusya ekonomisi iki ciddi tehdit altında bulunuyor: (1) Kırım’a yaptığı müdahale sonrasında ABD ve AB’nin koyduğu ekonomik ambargo, (2) Petrol fiyatlarında yaşanan düşüş. Bu iki gelişme Rusya ekonomisini büyük sıkıntıya soktu ve Rus Rublesi hızla değer kaybetti. Haziran başında 1 USD = 34 Ruble ederken, 16 Aralık’ta bu parite 1 USD = 69 Ruble’ye düştü (burada ele aldığım oranlar gün sonu değerleridir. Yoksa gün içindeki değerlerde 1 Doların 80 Ruble’ye kadar geldiği oldu.) Rusya Merkez Bankası bu hafta içinde önce faizi yüzde 10,5’tan yüzde 17’ye çıkardı, ardından da döviz rezervlerinden döviz satarak piyasaya müdahale etmeye başladı. Bu hamle sonunda Ruble bir miktar toparlandıysa da (ben yazımı yazarken 1 USD = 65,8 Ruble olmuştu) henüz toparlanmaktan oldukça uzak görünüyor.  

Aşağıdaki grafik Haziran ayından bu yana Dolar Ruble paritesindeki gelişmeyi ay sonları itibariyle gösteriyor.


Grafikte aşağıya doğru dönüş noktası Rusya Merkez Bankasının rezervlerinden piyasaya döviz satışına başlamasıyla oluşan durumu gösteriyor.

Türkiye Ekonomisiyle Karşılaştırma
Rusya ekonomisini gözümüzde canlandırabilmemiz için Türkiye ekonomisinin büyüklükleriyle karşılaştıralım (Kaynak: The Economist ve IMF, WEO.)

2014
Türkiye
Rusya
Açıklama
GSYH (milyar USD
820
2.097
2013
Büyüme (%)
3,0
0,6
9 aylık verilere göre 2014 yıllık Tahmin
İşsizlik (%)
10,5
5,1
TÜR Eylül, RUS Ekim 2014
Enflasyon (%)
9,2
9,1
Kasım 2014
Bütçe Dengesi (%)
-1,4
0,4
Yıllık tahmin
Cari Denge (%)
-5,6
2,9
Son verilere göre yıllık tahmin
Rezervler (milyar USD)
132
419
TÜR Aralık, RUS Kasım 2014
CDS Primi
214
552
15 Aralık 2014
Kredi Notu (Moody’s)
Baa3 negatif
Baa2 Negatif
17 Aralık 2014

Türkiye’nin 2,5 katı büyüklükte ve doğal kaynak zengini olan Rusya, ambargodan ve petrol fiyatlarındaki düşüşten sonra ciddi sorunlarla karşılaşmaya başladı. Her ne kadar ekonomik görünümü şimdilik iyi ve rezervleri yüksek görünse de bir süre sonra ekonomik zorlukların artması kaçınılmaz görünüyor. Özellikle Ruble’deki değer kaybı Rusya ekonomisini çok etkiliyor. Ekonomik ambargonun devam etmesi ve petrol fiyatındaki düşüşün bu düzeyde kalması halinde bütçe fazlası ve cari fazlanın kısa sürede erimesi kaçınılmaz.

Aşağıdaki grafik, Fed’in 2013 Mayıs ayında tahvil alımını azaltma yönünde yaptığı ilk açıklamadan bu yana Rusya ve Türkiye’nin CDS primlerindeki gelişmeyi gösteriyor.


Rusya’nın riskleri 2014 yılının ortalarına kadar Türkiye risklerinin altında kalmış iken Rusya’nın Kırım’a müdahalesi sonrasında işler tersine dönmüş ve Rusya riski Türkiye riskini aşmış. Grafikte son dönemde yaşanan artış da petrol fiyatlarındaki hızlı düşüşün etkisini ortaya koyuyor.  

Rusya – Türkiye Ekonomik İlişkileri Nasıl Etkilenir?
Rusya ile Türkiye arasında toplam 30 milyar doların üzerinde (2013 yılı toplamı 32 milyar dolar) dışticaret ilişkisi bulunuyor. Türkiye’nin ihracatı yaklaşık 7 milyar dolar, ithalatı ise yaklaşık 25 milyar dolar. Türkiye, Rusya’ya gıda maddeleri tekstil ve konfeksiyon ürünleri, deri, kürk, makine ve teçhizat, otomobil ihraç ediyor, Rusya’dan  petrol,  doğal gaz, kömür, makine aksam ve parçaları, demir çelik, kimyasallar ve gübre ithal ediyor. Türkiye’ye gelen turistler içinde Ruslar 4,3 milyon kişiyle Almanlardan sonra ikinci sırada yer alıyorlar. Türk şirketlerinin Rusya’da 5 milyar doların üzerinde yatırımı bulunuyor.

Türkiye, ekonomik ambargoya katılmadığı için Rusya ile ekonomik ilişkileri aksamadan devam ediyor. Hatta ekonomik ambargoda yer almadığı için Türkiye lehine bazı gelişmeler olması da bekleniyor. Bunlar arasında doğal gaz fiyatında indirim, Rusya’nın Avrupalı ülkelerden aldığı bazı malları Türkiye’den alması gibi gelişmeler en fazla olması beklenenler. Ayrıca ilk bakışta Rusya’dan kaçan yabancı sermayenin Türkiye’ye gelmesi de söz konusu olabilir gibi görünüyor. Ne var ki kısa dönemde doğru görünen bu gelişmeler dönem uzadıkça avantaj olmaktan çıkabiliyor. Rusya’nın komşumuz olması bizi de riskli konuma düşürebiliyor. O nedenle Rusya’nın sıkıntıya düşmesinden elde edilebilecek gibi görünen yararlardan çok, normal duruma dönmesi bizim lehimize olabilir.    

Rusya’nın Dezavantajları ve Kozları
Rusya ekonomisini sıkıntıya sokan durumu ve gelişmeleri sıralayalım: (1) Ekonomi büyük ölçüde petrol ve doğal gaz gibi iki doğal kaynağa dayalı bulunuyor. Bu kaynaklardan elde edilen gelirlerde düşme yaşandığında ekonomi büyük darbe alabiliyor. Son dönemde yaşanan petrol fiyatı düşüşleri bunu açık bir şekilde gösterdi. (2)   Ekonomik ambargo, Rusya ekonomisine darbe vurmaya devam ediyor. Şimdiye kadar sergilenen tutumlar Rusya’nın pes edeceğine ya da ABD ve AB’nin ambargoyu kaldırabileceğine ilişkin bir gelişmeye işaret etmiyor. (3)   Putin ve Rusya bütünleşmiş görünüyor. Putin’in hatalı davrandığını kabul etmesi ya da Rus halkının Putin’i hatalı bulup onu göndermesi pek olası görünmüyor. Bu durumda ambargonun kalkması gündeme alınabilecek bir seçenek olmaktan uzaklaşıyor.

Şimdi de Rusya ekonomisinin kozlarını sıralayalım: (1)   Rusya Merkez Bankası’nın elindeki döviz ve altın rezervlerinin miktarı oldukça yüksek (TCMB’nin rezervleri GSYH’mızın yüzde 16’sı, Rusya Merkez Bankası’nın rezervleri GSYH’sının yüzde 20’si.)  Dolayısıyla bu rezervleri kullanarak zor günleri aşabilir. (2) Bugünlerde fiyatı düşmüş de olsa ileride yeniden artacağını düşünürsek Rusya’nın elindeki zengin petrol ve doğal gaz kaynaklarının, konjonktürün yön değiştirdiği noktadan başlayarak ekonomiye canlanma katacağını tahmin etmek zor olmasa gerek. Bu da Rusya’nın bugünkü zorluklara direncini artırıyor. (3) Avrupa’ya doğalgaz sağlayan Rusya’nın, ekonomik ambargonun devamı halinde, kış ortasında doğal gazı azaltarak Avrupa’yı ciddi sıkıntıya sokması uzak da olsa olasılıklar içinde bulunuyor ve bu olasılık Rusya’ya güç veriyor. (4)   Rusya’nın elinde nükleer güç var. Soğuk savaşın en önemli kaynağı olan nükleer gücün, köşeye sıkıştığında, Rusya tarafından yeniden bir tehdit aracı olarak ortaya çıkarılması da olasılıklar içinde bulunuyor.


Bu yazıyı yazdığım an itibariyle dünya nefesini tutmuş iki gelişmeyi izliyor: (1) Fed, faiz konusunda ne karar alacak ya da ne gibi bir açıklama yapacak? (2) Rusya’da neler olacak, ne gibi sıkıntı ve yükler doğacak?

Not 1: Yazımı yayınladıktan sonra akşam saatlerinde kur 1 USD = 62 Ruble oldu. Rusya Merkez Bankasının müdahaleleri sonrasında toparlanma hız kazanmaya başladı.
Not 2: Yazımın yayınlandığı günün akşamı Fed toplantısının kararı açıklandı. Beklenti 2015 ortasına kadar faiz artışı olmayacağı yönünde. Açıklamada Rusya meselesinin ABD üzerindeki etkisinin sınırlı olacağı asıl etkinin AB üzerinde olacağı vurgulandı.

Alıntır: Mahfi hoca

Konjonktür

10:36 Posted by Hacker62 , , , No comments
Konjonktür, Türk Dil Kurumu sözlüğünde şöyle tanımlanıyor: ‘Bir ülkenin ekonomik hayatının yükselme ve alçalma yönünde gösterdiği inişli çıkışlı, dalgalı hareketlerinin bütünü.’ Bir ülke ekonomisinin reel üretim hacminde ortaya çıkan inişler ve çıkışların oluşturduğu görünüme konjonktür dalgaları adı veriliyor.

Tipik bir konjonktür dönemi 4 aşamadan oluşuyor: Çıkış, tepe, iniş, dip. Bunların her biri de duruma göre farklı görünümler alabiliyor. Örneğin dip noktası eksiye geçmiş yani ekonomide küçülme yaşanmış ve o durumda en az iki çeyrek kalmışsa buna resesyon deniyor. Eğer ekonomideki küçülme hali birkaç yıl devam eden bir duruma dönüşmüş ve bu diğer ekonomik büyüklükleri de benzer olumsuzlukta etkilemişse buna depresyon deniyor. Ekonomik konjonktürün çıkış aşaması çok güçlü olmuş ve uzunca bir süre devam etmişse buna genişleme deniyor. Düşüş aşaması sert bir düşüş olarak ortaya çıkmışsa buna da çöküş deniyor.


Aşağıdaki grafik Türkiye ekonomisinin 2000 yılından bu yana yaşadığı GSYH büyüme görünümü sergiliyor (2014 yılı büyümesi olarak ilk 9 ayın sonucu olan yüzde 2,8 alınmıştır.)



Grafiğe göre Türkiye’de bu 15 yıllık dönemde iniş ve çıkışlı bir konjonktür gözlenmektedir. Bu dönemde Türkiye iki kez resesyonla ve iki kez de oldukça yüksek tepe noktasıyla karşılaşmış görünüyor.  

Konjonktür dalgalanmalarını açıklamaya çalışan pek çok yaklaşım var. Bunlardan günümüzde en yaygın tartışılanları iki kategoride toplayabiliriz: Talep yönlü yaklaşımlar, reel konjonktür teorisi.

Talep yönlü yaklaşımlar başlıca üç grupta toplanıyor. Keynesyen konjonktür teorisi, konjonktür dalgalanmalarının nedenini beklentilerde ortaya çıkan değişmelere bağlıyor. Beklentiler bozulursa talepte de düşme ortaya çıkar ve ekonomide küçülme yönünde baskılar oluşur. Beklentiler düzelirse talep artışı ortaya çıkar ve bunun yaratacağı canlanmayla ekonomi çıkışa geçer. Parasalcı konjonktür teorisi, konjonktür dalgalanmalarının nedenini para arzında ortaya çıkan değişmelere bağlıyor. Bu teoriye göre para arzı artışı veya azalışı konjonktür dalgalarını çıkış ya da iniş yolunda etkiler. Rasyonel bekleyişler konjonktür teorisi, toplam talepte ortaya çıkan beklenti dışındaki dalgalanmaların konjonktür dalgalanmalarını yarattığı görüşünü savunur.    

Reel konjonktür teorisi, konjonktür dalgalanmalarının ardında yatan temel nedenin verimlilikte ortaya çıkan değişmeler olduğunu öne sürmektedir. Bu teori, konjonktürün çıkış yönünde ilerlemeye başlamasının altında yatan nedenlerin asıl olarak teknolojide ortaya çıkan yeniliklerden, konjonktürün düşüş yönünde ilerlemesinin altında yatan nedenlerin ise teknoloji dışı gelişmelerden (uluslararası sorunlar, iklim etkileri vb) kaynaklandığını öne sürmektedir.    

Türkiye’de ortaya çıkan konjonktürel hareketlerin altında bu teorilerin hepsinden birer parça olduğunu söyleyebiliriz. 2001 krizi öncesinde enflasyona bağlı parasal genişlemenin (parasalcı konjonktür teorisi) etkisi olmuştur. Sonraki çıkışlarda özel kesim ve hanehalklarının kredi kullanımındaki artışların talepte yarattığı canlanma önemli ölçüde etkili olmuştur (Keynesyen konjonktür teorisi.) İkinci resesyon büyük ölçüde küresel krizin yani uluslararası sorunların yarattığı bir çöküş olmuştur (reel konjonktür teorisi.) Son dönemdeki inişin ise hem uluslararası gelişmelerin etkisiyle (reel konjonktür teorisi) hem de kredi kullanımında sınırlamaya gidilmesinin etkisiyle talebi düşürmek suretiyle (Kyenesyen konjonktür teorisi) konjonktürel düşüşte etkili olduğunu söylemek mümkündür.


Aşağıdaki grafikte 2000 ile 2014 yılları arasında konjonktür dalgalanmalarının gelişme yolundaki ülke ekonomilerinde ve Türkiye ekonomisinde yarattığı etkiler bir arada gösteriliyor.  



Grafiğe baktığımızda bize özgü olan 2001 krizini bir yana bırakırsak Türkiye’nin, 2009 yılında küresel krizden gelişme yolundaki ülkeler ortalamasına göre çok daha ağır biçimde etkilendiğini görebiliyoruz. Ardından ciddi bir toparlanma ile gelişme yolundaki ülkelerden hızlı bir çıkış yaşayan Türkiye, sonrasında yeniden sıkıntılı bir performans sergilemeye başlamış görünüyor.



Son 15 yıl, Türkiye açısından, konjonktür dalgalanmalarının sıklaştığı ve boyunun da arttığı bir dönem oldu. Önümüzdeki dönemde konjonktürü etkileyecek en önemli gelişmelerin petrol fiyatları, Avrupa’nın toparlanıp toparlanamaması, ABD’nin atacağı adımlar, Çin ekonomisinin gidişi ve jeopolitik gelişmeler gibi uluslararası gelişmeler olacağı açıkça görülebiliyor. Bu gibi durumlarda küresel sistemle bütünleşmiş bir ekonominin küresel konjonktürden etkilenmemesi ya da az etkilenmesi pek mümkün görünmüyor. Bu durumda ilerideki etkilenmelerin derecesini düşürmek için ekonomiyi dış finansmana bu kadar fazla bağlı durumdan kurtarmaya yönelik bir program uygulamak gerekiyor.       
Alıntır: Mahfi hoca

Türkiye Ekonomisinin Özeti: 2002 - 2014

10:23 Posted by Hacker62 , , , No comments
Aşağıdaki tablo 2014 yılının bir anlamda ekonomik ve finansal kronolojisini veriyor. Ben böyle bir tabloyu günlük olarak tutuyorum ve sizinle burada paylaşıyorum. Ayıca bu gelişmelerin grafik haline getirilmiş görünümlerini de tablonun altında bulabilirsiniz.

Yılın ekonomi ve finans açısından en önemli olayları şöyle sıralanabilir: (1) ABD ekonomisinde beklenenden daha iyi bir toparlanmanın ortaya çıkması. (2) Petrol fiyatının yılsonuna doğru 60 USD/Varil’in altına gelmiş olması. (3) Rusya’nın batma noktasına gelmesi, (4) Çin’de yaşanan ivme kaybı. (5) Gelişmekte olan ekonomilerde yaşanan piyasa dalgalanmaları. Türkiye açısından yılın önemli ekonomi ve finans olayları da sanırım şöyle sıralanabilir: (1) Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 4,5’tan yüzde 10’a artırmak zorunda kalması. (2) Cari açığın yüzde 6’nın altına gerilemesi. (3) Yüzde 5’lik enflasyon hedefine karşılık enflasyonun yüzde 9 dolayında gerçekleşmesi. (4) Büyümenin üst üste üçüncü yılda da potansiyel büyüme oranının altında kalması. (5) Yaşanan olumsuzluklara karşın bütçe açığının yüzde 1 dolayında çıkması.

Bundan sonrasını tablo ve grafiklerden izleyebilirsiniz.

Tarih
BIST 100
USD
EURO
Sepet Kur
Gösterge  Faiz
TCMB Pol. Faizi
Olay
2 Ocak
66.986
2,18
2,98
2,58
10,24
4,50
3 Ocak
65.967
2,17
2,96
2,57
10,17
4,50
2013 TÜFE, beklentilerin üzerinde % 7,4 ile kapandı
10 Ocak
67.912
2,18
2,96
2,57
9,86
4,50
ABD Tarım dışı istihdamı beklenenin çok altında arttı
13 Ocak
68.062
2,18
2,97
2,57
9,86
4,50
14 Ocak
68.073
2,19
3,00
2,60
9,86
4,50
Kasım ayı cari açığı beklenenin altında geldi
21 Ocak
66.319
2,25
3,04
2,64
10,19
4,50
TCMB PPK EPS günlerinde faizi % 9 uygulama kararı aldı
27 Ocak
64.569
2,35
3,21
2,78
10,70
4,50
28 Ocak
63.544
2,27
3,10
2,68
11,06
4,50
TCMB politika faizini yüzde 4,5’ten yüzde 10’a artırdı
29 Ocak
62.089
2,23
3,04
2,63
10,74
10,00
Fed tahvil alımını 10 milyar daha azaltma kararı aldı
7 Şubat
64.614
2,22
3,01
2,62
10,60
10,00
S&P Türkiye'nin notunu BB + Negatife çevirdi
19 Şubat
63.382
2,19
3,01
2,60
10,88
10,00
20 Şubat
63.109
2,21
3,03
2,62
10,88
10,00
Başbakana ilişkin ses kayıtları ortaya çıkmaya başladı
5 Mart
63.445
2,21
3,04
2,62
11,19
10,00
Kırım Rusya'ya katılma yolunda ilerliyor
10 Mart
62.732
2,22
3,08
2,65
11,41
10,00
Gezi olaylarında yaralanan Berkin Elvan öldü
12 Mart
63.259
2,25
3,12
2,69
11,53
10,00
Berkin Elvan'ın cenazesi ve sonrasında olaylar çıktı
14 Mart
63.279
2,24
3,10
2,67
11,38
10,00
Bakanlar hakkındaki fezleke ortaya çıktı
17 Mart
64.198
2,23
3,09
2,66
11,27
10,00
Kırım Rusya'ya katılma kararı aldı
18 Mart
65.574
2,23
3,10
2,66
11,23
10,00
Batı,  Kırım'ın Rusya'ya katılmasını tanımıyor
20 Mart
65.261
2,24
3,09
2,67
11,41
10,00
Twitter'a giriş yasaklandı
25 Mart
64.696
2,24
3,09
2,66
11,44
10,00
TCMB Zorunlu Karşılıklara faiz verebileceğini açıkladı
26 Mart
67.731
2,22
3,06
2,64
11,10
10,00
Konda, AKP için % 46 oy tahmini açıkladı
28 Mart
69.117
2,19
3,01
2,60
10,79
10,00
Yellen ABD ekonomisinin destek ihtiyacının sürdüğünü söyledi
31 Mart
69.736
2,16
2,98
2,57
10,69
10,00
AKP yerel seçimde % 44 oy aldı
1 Nisan
70.857
2,15
2,97
2,56
10,57
10,00
Rusya, Kırım'dan sonra Donetsk'i de referanduma sokacak
2 Nisan
70.648
2,14
2,94
2,54
10,52
10,00
Yabancı fonlar Rusya'yı terk ediyor
7 Nisan
72.489
2,12
2,91
2,52
10,41
10,00
MB Başkanı faizi indirmek için erken olduğunu söyledi
11 Nisan
72.736
2,12
2,95
2,53
9,94
10,00
Moody's Türkiye notunu  Baa3 Negatife çevirdi
24 Nisan
72.391
2,14
2,96
2,55
9,73
10,00
TCMB faizleri değiştirmedi
5 Mayıs
74.761
2,10
2,91
2,51
9,48
10,00
Manşet enflasyon % 9,38
6 Mayıs
75.190
2,10
2,92
2,51
9,30
10,00
7 Mayıs
74.967
2,10
2,92
2,51
9,24
10,00
Rusya, Ukrayna'daki referandurumu erteledi
13 Mayıs
75.776
2,07
2,85
2,46
9,15
10,00
Soma'da büyük maden kazası çok sayıda ölü
22 Mayıs
78.043
2,10
2,87
2,48
8,68
10,00
TCMB politika faizini % 9,5'e indirdi
26 Mayıs
78.603
2,09
2,85
2,47
8,68
9,50
Başbakan TCMB'nin faiz indirimini yetersiz buldu
27 Mayıs
77.533
2,10
2,87
2,48
8,64
9,50
Başbakan TCMB'yi eleştirdi
3 Haziran
78.818
2,11
2,87
2,49
8,51
9,50
Başbakan TCMB’yi eleştirdi
5 Haziran
79.803
2,11
2,87
2,49
8,28
9,50
AMB Faizleri indirdi, parasal genişleme paketi açıkladı
11 Haziran
79.021
2,10
2,84
2,47
8,45
9,50
IŞİD tarafından Musul Konsolosu ve çalışanları kaçırıldı
18 Haziran
78.093
2,15
2,91
2,53
8,58
9,50
Fed tahvil alımını 10 milyar daha azaltma kararı aldı
19 Haziran
79.057
2,13
2,90
2,52
8,42
9,50
Obama Irak'a müdahale edilebileceğini söyledi
24 Haziran
78.986
2,14
2,91
2,52
8,36
9,50
TCMB politika faizini % 8,75'e indirdi
30 Haziran
78.489
2,13
2,90
2,51
8,15
8,75
1 Temmuz
77.107
2,12
2,91
2,51
8,23
8,75
Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı açıklandı
11 Temmuz
79.364
2,13
2,89
2,51
8,28
8,75
Cari açık 12 aylık bazda 52,6 milyar USDye geriledi
16 Temmuz
82.271
2,13
2,88
2,50
8,15
8,75
İsrail, Gazze'ye kara harekatı başlattı
31 Temmuz
82.157
2,14
2,86
2,50
8,35
8,25
Arjantin iflas etti, Rusya'ya ambargo artırıldı
1 Ağustos
82.094
2,15
2,88
2,51
8,77
8,25
ABD II.Ç büyüme oranı yüzde 4 geldi
4 Ağustos
81.893
2,14
2,87
2,50
9,32
8,25
Enflasyon beklentilerin tersine artış gösterdi
6 Ağustos
79.432
2,17
2,89
2,53
9,47
8,25
Rusya, Ukrayna sınırına asker yığıyor
8 Ağustos
79.199
2,17
2,91
2,54
9,36
8,25
II. Çeyrek sanayi büyümesi düşük çıktı (% 3,1)
11 Ağustos
77.271
2,15
2,88
2,52
9,34
8,25
Erdoğan ilk turda CB seçildi
12 Ağustos
77.827
2,17
2,89
2,53
9,51
8,25
Abdullah Gül, AKP'ye genel başkan olamıyor
14 Ağustos
77.570
2,16
2,89
2,52
9,25
8,25
Cari açıktaki düşüş hız kesti
15 Ağustos
76.692
2,16
2,89
2,53
9,36
8,25
Moody's siyasal istikrarsızlığa dikkat çeken bir Türkiye notu yayınladı
26 Ağustos
80.754
2,17
2,87
2,52
9,07
8,25
Babacan'ın devam edeceği beklentisi arttı
27 Ağustos
80.467
2,16
2,85
2,51
9,04
8,25
Davutoğlu AKP Genel Başkanı seçildi
28 Ağustos
80.838
2,17
2,86
2,51
9,11
8,25
Davutoğlu, Başbakanlığa getirildi
29 Ağustos
80.313
2,16
2,85
2,51
9,07
8,25
Davutoğlu kabineyi açıkladı. Babacan yerini koruyor
1 Eylül
80.825
2,16
2,84
2,50
9,04
8,25
Babacan ve Şimşek yerinde
4 Eylül
82.226
2,16
2,84
2,50
9,04
8,25
Draghi faizleri indirdi VDMK alım programı başlatacak
8 Eylül
82.200
2,17
2,81
2,49
8,90
8,25
Fed'in faiz arttırımını erken yapacağı beklentisi yayıldı
11 Eylül
78.966
2,20
2,84
2,52
8,99
8,25
İngiltere MB Nisan 2015'de faiz artırımına gidebileceğini açıkladı
23 Eylül
76.669
2,24
2,88
2,56
9,28
8,25
Türkiye IŞİD'e karşı operasyonda yer alacak
30 Eylül
74.938
2,28
2,88
2,58
9,98
8,25
Suriye Tezkeresi TBMM'de görüşülüyor
2 Ekim
73.858
2,28
2,88
2,58
9,70
8,25
Suriye Tezkeresi TBMM de kabul edildi
8 Ekim
72.944
2,29
2,90
2,60
9,78
8,25
Türkiye'de PKK saldırılar yaptı, 22 ölü, 6 ilde sokağa çıkma yasağı
9 Ekim
75.208
2,26
2,89
2,57
9,60
8,25
Fed,  faiz artışının zaman alacağı izlenimi verdi
15 Ekim
74.856
2,27
2,88
2,58
9,10
8,25
ABD'den faizle ilgili karışık mesajlar geliyor
16 Ekim
74.639
2,28
2,91
2,60
9,23
8,25
ABD 10 yıllık tahvil faizleri hızlı düşüşler yaşadı
23 Ekim
79.495
2,25
2,84
2,54
8,69
8,25
TCMB faizlerde ve diğer araçlarda değişiklik yapmadı
30 Ekim
79.899
2,22
2,80
2,51
8,66
8,25
Fed, tahvil alım programını sonlandırdı.
3 Kasım
80.028
2,23
2,79
2,51
8,66
8,25
Brent petrolün fiyatı 65 USD/Varil düzeyine indi
6 Kasım
77.510
2,24
2,81
2,52
8,52
8,25
Hükümet yapısal dönüşüm paketini açıkladı
13 Kasım
80.876
2,25
2,80
2,53
8,25
8,25
Cari açık düşmeye devam ediyor
17 Kasım
80.500
2,23
2,79
2,51
8,08
8,25
İşsizlik Ağustos'ta çift haneye yükseldi
19 Kasım
81.284
2,23
2,80
2,52
8,07
8,25
TCMB, faizleri değiştirmedi
21 Kasım
83.282
2,23
2,77
2,50
7,99
8,25
S&P Türkiye'nin notunu ve görünümü değiştirmedi
27 Kasım
84.689
2,22
2,77
2,49
7,69
8,25
OPEC petrol üretim kotalarında kısıntıya gitmedi
1 Aralık
86.147
2,22
2,77
2,50
7,40
8,25
İsviçre halkı, MB'nin altın stokunu artırmasını reddetti
5 Aralık
85.240
2,24
2,77
2,50
7,78
8,25
Moody's not açıklamadı, ABD tarım dışı istihdamı iyi geldi
10 Aralık
84.126
2,26
2,80
2,53
7,98
8,25
III. Ç Büyüme % 1,7, MB 2015 para politikasını açıkladı
11 Aralık
84.718
2,26
2,82
2,54
8,16
8,25
Yılsonunda  döviz talebi artınca  TL değer kaybetti
17 Aralık
80.221
2,37
2,95
2,66
8,72
8,25
Fed faiz konusunda sabırlı olunacağı mesajı verdi
23 Aralık
84.488
2,32
2,84
2,58
8,12
8,25
ABD III Ç büyümesi % 3,9'dan % 5'e revize edildi
26 Aralık
84.947
2,32
2,84
2,58
7,88
8,25
Brent petrolün fiyatı 60 USD/Varilin altına indi
31 Aralık
85.721
2,33
2,83
2,58
8,02
8,25
Brent petrol 58 USD/Varil, Altın 1183 USD/Ons





Alıntır: Mahfi hoca