Merhaba Arkadaşlar ,
Yazımı belli bir kesimi kırmak
için değil , olması gerekeni anlatma için ve sadece Gelir uzmanları için değil
benzer uygulamaya maruz kalan veya kalacak olan kadrolar için kaleme alıyorum.
Bilindiği üzere bu işin bir yönetmeliği var , hepinizde benden çok iyi
bildiğinizi varsayıyorum. Uzman Yardımcılığından başlayarak kritik yerleri
aşağıda belirterek girizgah yapmak istiyorum.
Giriş sınavına başvuru şartları
MADDE 6 –
MADDE 6 –
(1) Uzman yardımcılığı
giriş sınavına başvurmak isteyenlerin aşağıda belirtilen şartları taşımaları
gerekir:
e) Son başvuru tarihi itibarıyla
geçerlilik süresi dolmamış KPSS (A)’dan, başvuru ilânında belirtilen puan türü
veya türlerinden yeterli puanı almış olmak.
Giriş sınavına başvuru ve istenecek belgeler
MADDE 7 –
MADDE 7 –
(1) Adaylar giriş sınavına Giriş Sınavı Yönetmeliğinde
belirtilen şekilde başvuru yaparlar.
(2) Giriş
sınavı duyurusunda, mezun olunan fakültelere, bölümlere ve KPSS (A) puan
türlerine ilişkin belirleme yapılmışsa, sadece belirlenen fakülteler ve
bölümlerden mezun olan ve istenen puan türünden yeterli puanı alan adaylar
başvuru yapabilirler.
Yazılı sınav konuları
MADDE 11 –
MADDE 11 –
(1) Uzman yardımcılığı yazılı sınav soruları aşağıda
belirtilen konulardan hazırlanır. Başkanlık, yabancı dil konusunu sınav
konularından hariç tutabilir.
a)
Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt
bendinde belirtilen okullardan mezun olanlar için:
1) Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi;
2) Hukuk Grubu; Anayasa Hukuku, İdare Hukuku ve İdari Yargı
Hukuku, Medeni Hukuk, Borçlar Hukuku, Ticaret Hukuku (Genel
Hükümler-Şirketler-Kıymetli Evrak), İcra ve İflas Hukuku (Genel Hükümler).
3) İktisat Grubu; Makro İktisat, Mikro İktisat, Uluslararası
İktisat, İşletme İktisadı, Uluslararası Ekonomik İlişkiler ve Kuruluşlar.
4) Maliye Grubu; Kamu Maliyesi, Maliye Politikası, Türk Vergi
Sisteminin Genel Esasları.
5) Muhasebe Grubu; Genel Muhasebe, Maliyet Muhasebesi,
Şirketler Muhasebesi, Mali Tablolar Analizi, Ticari Hesap.
6) Yabancı Dil; İngilizce, Fransızca veya Almanca dillerinden
birisi.
b)
Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) numaralı alt
bendinde belirtilen okullardan mezun olanlar için:
1) Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi;
2) Genel yetenek ve genel kültür;
3) Fakültelerin ilgili bölümleri müfredatı dikkate alınarak
belirlenen alan bilgisi;
4) Yabancı Dil; İngilizce, Fransızca veya Almanca dillerinden
birisi.
Yazılı sınavın değerlendirilmesi
MADDE 12 –
MADDE 12 –
(1) Yazılı sınav, 100 tam puan
üzerinden değerlendirilir ve en yüksek puandan başlamak üzere sıralanarak
tutanağa bağlanır ve sınav kurulunca imzalanır.
(2) Yazılı sınavın değerlendirilmesi sonucu, bu sınavdan 100
üzerinden 70 ve üzeri puan alan adaylardan; en yüksek puan alan adaydan
başlamak üzere, atama yapılacak kadro sayısının iki katına kadar aday sözlü
sınava çağrılır. Son sıradaki adayla eşit puan alan adaylar da sözlü sınava
çağrılır.
(3) Uzman yardımcılarının
atanacağı yerlerin giriş sınavı duyurusunda belirlendiği durumlarda, bu
sınavdan 100 üzerinden 70 ve üzeri puan alan adaylardan; bu yerler itibarıyla,
6 ncı maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentleri
göz önünde bulundurulmak suretiyle ve adayların başvuru sırasında tercih
ettikleri il dikkate alınarak en yüksek puan alan adaydan başlamak üzere, o il
için atama yapılacak toplam kadro sayısının iki katına kadar aday sözlü sınava
çağrılır. Son sıradaki adayla eşit puan alan adaylar da sözlü sınava
çağrılır.
Giriş sınavı puanının ve başarı sıralamasının tespit edilmesi
MADDE 15 –
(1) (Değişik:RG-11/12/2014-29202)
Giriş sınavı puanı; sözlü sınavda başarılı olan adayların sözlü sınav puanı ile
yazılı sınav puanının aritmetik ortalaması alınarak hesaplanır.
(2) (Değişik:RG-22/10/2014-29153)
Giriş sınavı sonuçları, sınav kurulunca, giriş sınav puanı en yüksek adaydan
başlamak suretiyle başarı derecesine göre sıraya konulup, atama yapılacak kadro
sayısı kadar aday asil, %25’ine kadar aday ise yedek olarak tespit edilerek bir
liste halinde tutanağa bağlanır.
(3) (Değişik:RG-11/12/2014-29202)
Asil ve yedek listelerinde sıralama yapılırken, adayların giriş sınavı puanının
eşit olması halinde, yazılı puanı yüksek olan adaya; yazılı puanının da eşit
olması halinde, KPSS (A) puanı yüksek olan adaya öncelik tanınır.
(4) (Değişik:RG-9/9/2011-28049)
Yedek listede yer alan adayların hakları aynı il için yapılacak müteakip yazılı
sınav tarihine kadar geçerli olup, daha sonraki sınavlar için müktesep hak veya
herhangi bir öncelik teşkil etmez. Ayrıca, bu süre içerisinde başka bir il için
açılan sınavda başarılı olarak ataması yapılan yedek adayların hakları sona
erer.
(5) Giriş sınavından 70 ve
üzerinde puan almış olmak asil ve yedek listedeki sıralamaya giremeyen adaylar
için müktesep hak teşkil etmez.
(6) Asil ve yedek listeler; uzman
yardımcılarının atanacağı yerlerin giriş sınavı duyurusunda belirlendiği
durumlarda bu yerler itibarıyla, Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentleri göz önünde
bulundurulmak suretiyle oluşturulur.
Yetiştirilme dönemi ve yetiştirilme amacı
MADDE 20 –
(1) Yetiştirilme dönemi, uzman
yardımcısı kadrosuna atanma ile başlayıp, yeterlik sınavı sonucunda uzman
kadrosuna atanmaya kadar geçen süreçtir. Bu süreçte uzman yardımcılarının
yetiştirilmesindeki amaç;
a) Uzmanlığın
gerektirdiği nitelikleri kazandırmak,
b) Görev ve
yetki alanına giren mevzuat konularında bilgi, tecrübe ve ihtisas sahibi
olmalarını sağlamak,
c) Mesleğin
gerektirdiği niteliklere göre gelişimini sağlamak,
ç) Bilimsel
araştırma ve analiz yapma yeteneklerini geliştirmektir.
(2) Uzman yardımcılarının
yetişmelerinde kişisel çaba ve çalışmaları esastır.
Yeterlik sınavı
MADDE 23 –
(1) Yeterlik sınavı, uzman
yardımcılarının görev ve yetki alanlarını ilgilendiren mevzuat ve uygulamaları
ile mesleğin gerektirdiği bilgi ve nitelikleri kazanıp kazanmadıklarını
saptamak için yapılan sınavdır.
(2) Yeterlik sınavı yazılı ve
sözlü olmak üzere iki bölümden oluşur.
(3) (Ek:RG-22/10/2014-29153)
Yeterlik sınavında başarılı olamayanlar veya sınava girmeye hak kazandığı hâlde
geçerli mazereti olmaksızın sınav hakkını kullanmayanlara, bir yıl içinde
ikinci kez sınav hakkı verilir.
Yeterlik sınavına çağrılma
MADDE 24 – (1)
(Değişik:RG-22/10/2014-29153)
Uzman yardımcısı olarak asgari üç yıl çalışmış olanlar, en az iki ay önce
bildirilmek suretiyle, yeterlik sınavına çağrılırlar. Aylıksız izinli olarak
geçen süreler ile refakat ve hastalık izinlerinin üç ayı aşan kısmı üç yıllık
süreye dâhil edilmez.
Uzman kadrosuna atama
MADDE 29 –
(1) Yeterlik
sınavında başarı gösteren uzman yardımcıları, uzman kadrosuna atanırlar.
Kariyer dışı uzman atanamayacağı
MADDE 35 –
(1) Uzman
yardımcılığı safhası geçirilmeden uzman kadrosuna meslek dışından atama
yapılamaz.
Yetki
MADDE 37 –
(1) Başkanlık, uzman ve uzman
yardımcılarının Yönetmelikte yer alan çalışma usul ve esasları ile eğitimlerine
ilişkin gerekli düzenlemeleri alt düzenleyici işlemlerle yapmaya yetkilidir.
Şimdi bakın kardeşlerim yıl olmuş
2017. Uzmanlık kadrolarına kurum içi veya kurum dışı uzmanlık alımını hatır gönülle veya farklı
kanallarla şekillendirilemeyeceğini ve bu işlerin yönetmelikte belirtilen
esaslara göre olması lazım değil mi , bunda hepimiz hemfikiriz. Çünkü bugün
kariyer meslekleri kendilerini ; kendileri için hazırlanmış olan
yönetmeliklerle ifade eder. Kurum içindeki VHKİ vb B kadro ile çalışan
kardeşlerim sizin atanma şekliniz :
·
Öncelikle kendiniz B kadrolarını seçtiniz
·
1 sene boyunca Genel Kültür Genel Yeteneğe
girerek sadece 4 derslik bir sınav maratonu geçirdiniz.
·
Merkezi atama ile bulunduğunuz konumlara atandınız.
Kurum dışından bakanlık
atamasıyla gelenler ;
·
Mezun öğrenci Kpss Genel Kültür+Genel Yetenek+2)
Hukuk Grubu; Anayasa Hukuku, İdare Hukuku ve İdari Yargı Hukuku, Medeni Hukuk,
Borçlar Hukuku, Ticaret Hukuku (Genel Hükümler-Şirketler-Kıymetli Evrak), İcra
ve İflas Hukuku (Genel Hükümler) + İktisat Grubu; Makro İktisat, Mikro İktisat,
Uluslararası İktisat, İşletme İktisadı, Uluslararası Ekonomik İlişkiler ve
Kuruluşlar + Maliye Grubu; Kamu Maliyesi, Maliye Politikası, Türk Vergi
Sisteminin Genel Esasları + Muhasebe Grubu; Genel Muhasebe, Maliyet Muhasebesi,
Şirketler Muhasebesi, Mali Tablolar Analizi, Ticari Hesap ;
Derslerine bütün
bir sene içinde çalışarak 1 senede yetiştirme stresiyle hiçbir sosyal hayat
yaşamadan ıkına ıkına dirsek çürüterek hazırlanıyorlar. Minimum Hukuk grubu
bile B grubunun derslerini tek başına ezip geçecek derecede yoğunken kalkıp bu
insanlara bizde 85 90 ile atandık demeyin ÇÜNKÜ ; bu sınava hazırlanan
gençlerin ortalama kpss p3 puanları minimum 80’dır. Neden mi çünkü bu alana da
hazırlanmak zorunda olduklarından ve P3 puan türü diğer derslere göre daha
kolay olduğundan burdan daha fazla puan çekmeleri kolaydır.
·
Bu insanlar Kpss nin istenilen puan
türlerinden aldıkları puan ile
sıralamaya girerek tek il seçiyorlar. Halbuki sizlerin tek il seçip dışarda
kalma bir durumunuz söz konusu değil zaten kurumda çalışıyorsunuz.
·
Bu insanlar kurum sınavını geçseler bile
mülakatlardan eleniyorlar 90’lı puanlar ile. Ama sizler içerisinde Kpss b de 90
ile maliye yazıp dışarıda kalan olmadığı gibi kurumiçi sınavda da 90 la kalan
yok.
·
Bu insanlar Kpss’de milyonlarca kişiyle
yarışırken ve kurum yazılısı sınavında min 20.000 kişi o sınavda yarışırken ;
kurum içi açılan kadrolar da bu sayı 4000 5000 kişi şeklindedir. 20.000 kişinin
içinde tek il seçerek o kadroya girmek nerde 5000 kişi içerisinde il seçmeden
rahatça 2000 lik alıma girmek nerde ?
·
Madem sizler hepiniz kpssb den 90 puan alarak uzman olabileceğinizi iddia
ediyorsanız bunun yerine Devlet Hava Meydanlarını hepiniz tercih edip daha
yüksek maaşlara çalışmak varken neden bile bile maliye yazdınız ki ?
·
Kurumun yapacağı o formalite(çünkü geçmişte
yapılan sınavların sorularından belli ) sınavdan 90 almayı başarı sayarak atanmayı
meşrulaştıran kişiler : Madem kanun bilginiz bu kadar sağlam azıcık iktisat
filan çalışın da Müfettiş olun yazık değil mi bir ömür GU olacaksınız, hakkınız
yenecek, saçma uygulamalara maruz kalacaksınız diğerleri gibi değil mi?
·
Memurların bu talebinizin mantıklı tek dayanağı
bu tarz sınavların daha önce de yapılmış olmasındır. Kpss B ile atanan bir
kişinin Maaşının artmasını istemesi
gayet doğaldır. Fakat bu kişinin Gelir Uzman yar/ Gelir Uzmanı ile aynı
işi yapması ; Vhkilerin Uzman olmasını gerektirmez aksine Uzmanların İsyan
etmesini gerektiren bir konudur. Yanlışlık sizin onlarla aynı işi yapmanız da
değil , onların sizinle aynı işi yapmasından kaynaklanmaktadır. Uzman adam
Veznede çalışmaz , sekreterlik yaptırılmaz, Office boyluk yaptırılmaz,
anlatabilmişimdir umarım.
·
Kurumda Merkezi atama ile atanan kişilerin
GUY/GU Yönetmeliği olan bir kadroya bu şekilde atanmak istemeleri bugün hoş
güzel, fakat siyasilere baskı yaparak kanun çıkartarak ; bu kadrolara atanmayı
bekleyen işsiz insanların yerlerini alarak ilerlemek etik değildir. Kaldı ki hukuki
anlamdan yarın öbür gün başka bir kanunla saçma şekilde çalıştırıldığınız da
veya hayatınızın farklı alanlarında olması gerekenden farklı bir uygulamaya
maruz kaldığınız da isyan etmeyin. Çünkü olması gereken düzeni kendi
çıkarlarınız uğruna kendiniz deliyorken , başkası da aynı şekilde kanun
çıkartarak kendi emri altında
çalıştırdığında ( Gelir Uzmanlarının VDK da çalıştırılması ve insan yerine
konulmayan davranışlara maruz kalması ) mırın kırın etmeyin.
·
Bugün Gelir uzmanlarının özlük haklarının
iyileştirilmesinde ve inceleme yetkisi verilmemesindeki en büyük etken bir gece
uzman statüsü verilen personelden kaynaklıdır. Neden mi Çünkü bu personel
inceleme yetkisiyle 10 yıl çalışırsa YMM sınavına girebilir yarışanların sayısı
artar ve YMM pastası küçülür ! O yüzden Aristokrat kesimi vergi incelemsinin
kariyer meslek aşamasını geçmeyen ve bu tarzda yetiştirilmeyen kişilere
bırakılmamasını ; bu kişiler bir gece de uzman oldu diyerek
savuşturmaktadırlar. Gerçi denetimciler de 1 gece de birleşti lakin mühür
kimdeyse Süleyman odur.
·
Madde 35 “
(1) Uzman yardımcılığı
safhası geçirilmeden uzman kadrosuna meslek dışından atama yapılamaz” görmezden
gelerek böyle bir talepte bulunmak aslında ve baskıyla kendilerini o statüye
çektirmek sadece ilerde size yapılacak muamelerin zeminini hazırlamaktadır.
Çünkü ilkelerin yıkılmasını sizler isterseniz yarın öbür gün rasyonel bir duruş
sergileyemez ve talep edemezsiniz.
Bu kurum içi
sınav mantığının nerden geldiğini size anlatayım. Sanırsam 2005 yıllarıydı
Avrupa Birliği süreçlerinde Gelirler Müdürlüğüne yönelik yapılanmada bu kurumun
:
·
Ciddi bir kurum olması gerektiği
·
Özerk bir kurum olması gerektiği
·
Hükümetlerin baskısını hissetmemesi gerektiği
·
Gerekirse çalışanlarına toplanılan vergiden
belli bir pay ikramiye verilmesi gerektiği
·
Bu kurumda çalışacakların Min. Uzman olması
gerektiği
·
Kendi Denetim kanallarının olması gerektiği
Şeklinde bir
perspektif sunmuştu Avrupa Birliği. Bizde olan durum ise Tarihsel olarak
şöyledir :
·
Ciddiyeti sadece personeli ezmekte kullanan bir
hiyerarşi oluşturuldu.
·
Hiyerarşinin başına VDK’dan atama yaparak
vicdansızlaştırıldı
·
Roma = Gelir İdaresi Başkanlığı
·
Patriciler = Yöneticiler
·
Plepler = GUY ve G.Uzmanları
·
Köleler = KpssB
·
Dönemin Jül Sezarı tarafından fişeklenen Temel
sloganı “Hiçbir zaman IMF’nin emrinde değiliz.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın özerkliğini kabul edemeyiz” kitlelerle buluşturmuş
, ” Roma'da ikinci adam olmaktansa, bir köyde birinci adam olmayı tercih
ederim...” demesi dalga dalga yayılmış olacak ki Tanrılardan 2. Kez çaldığı iddia edilen ateşi Romayı
yakacak olan Nero’nun kucağına bırakmıştır.
·
Romada Patricilerin görevi: Romalı (Gelir
İdaresi) soylulardan meydana gelmesi ,siyasi dayılarının olması ve onlardan 32
dişini titrerken kıracak kadar korkmaları, yetki sahibi olmaları , yönetimde
söz sahibi olmaları , kendilerine yağ çektirme lüksleri olmaları, geçim
sıkıntılarının olmamaları , Vergide geriye yansımayı yanlış anlayıp olmalılar
ki oldur da bir tepki görürlerse hemen altlarını fırçalayarak rahatlama
hobisinin bulunması vb. vb.
·
Roma (Gelir idaresi)’ya sonradan gelip
yerleşenler plepleri( Gelir Uzmanları) oluşturmuştur. . Plepler, hiçbir siyasi
hakka sahip değillerdir. Daha çok mükellef ile vergi kanunları arasındaki köprü
olmuşlardır. Genellikle nüfusunun büyük kısmını oluşturan sınıftır. krallık
döneminde bunların vatandaşlık hakları yoktu. cumhuriyet döneminden itibaren
askerliğe alınmışlar (kamu alacağı bakımından hazineye karşı
sorumluluk verişmiştir) fakat patricilere oranla hakları sınırlı (Vergi
İnceleme yetkisi verilmeyerek)olmuştur. vakt-i zamaniyle bu plep denen takıma,
tefeci patriciler faizle borçlar vermişler ve kendilerine bağımlı hale
getirmişlerdir. patriciler bu sayede plepleri ömür boyu kendi topraklarında
beleşe çalıştırmışlardır. arada sırada bunalan plepler, roma'yı terk etmişler
ve zamanla farklı ülkelerde (kurumlar) güç kazanmışlardır. Farklı devletlere (
Kurumlara) atanarak mö. 5.yyda aslında kendilerinin de yetenekli olduklarını
resmen kabul ettirmişlerdir. Akabendinde roma hukukunun temeli sayılabilecek
meşhur 12 levha kanunları(Guy Yönetmeliği) patrici-plep ilişkilerini düzenlemek
için yazılmıştır.
·
Köleler ("ister devlet adamı olsun, ister
tüccar, memur ya da akademisyen, kendine gününün üçte ikisinden azını ayıran
herkes köledir." Nietzsche) ; onlara da başkalarının gönülleri hoş etmek
adına bir yandan da ulufe dağıtır
gibi : “ hadi sizi plep yapalım” demişlerdir ve Plep sınıfını
basitleştirmek ve itibarsızlaştırmak adına büyük Roma planı devreye
konulmuştur. Kimileri sahiplerine sonsuza kadar sadakat gösterirken kimileri
ise bilgi deneyimleriyle çok para kazanırsa özgürlüğünü satın alabileceklerini
düşünmektedirler (Yüksek statü köle bir önemli örneği Tiro, Cicero'nun
sekreteri) Böylelikle Alt kesim kendine
yaratılan kaosu yudumlarken Patriciler ise toki'nin bile erişemeyeceği araziye ve
güzelliğe sahip olan hanelerde beyaz ipeksi kumaşlarını rüzgara bırakarak şaraplarını
yudumlamaktadırlar.
·
Kimi Kaynaklarda Roma ( Gelir İdaresi )
başkanlarından biri olan Nero; Anlatılanlara
göre Roma senatosu tarafından idam edilmesi söz konusu olunca 68 yılında
intihar etti. Son sözleri "İçimde nasıl bir sanatçı ölüyor" idi.