Ekonomik ve Mali Analiz

9 Nisan 2017 Pazar

Kurum İçi Gelir Uzmanlığı Neden Olamamalı !

09:43 Posted by Hacker62 2 comments
Merhaba Arkadaşlar ,
Yazımı belli bir kesimi kırmak için değil , olması gerekeni anlatma için ve sadece Gelir uzmanları için değil benzer uygulamaya maruz kalan veya kalacak olan kadrolar için kaleme alıyorum. Bilindiği üzere bu işin bir yönetmeliği var , hepinizde benden çok iyi bildiğinizi varsayıyorum. Uzman Yardımcılığından başlayarak kritik yerleri aşağıda belirterek girizgah yapmak istiyorum.
Giriş sınavına başvuru şartları 
MADDE 6 –
 (1) Uzman yardımcılığı giriş sınavına başvurmak isteyenlerin aşağıda belirtilen şartları taşımaları gerekir:
e) Son başvuru tarihi itibarıyla geçerlilik süresi dolmamış KPSS (A)’dan, başvuru ilânında belirtilen puan türü veya türlerinden yeterli puanı almış olmak.
Giriş sınavına başvuru ve istenecek belgeler 
MADDE 7 – 
(1) Adaylar giriş sınavına Giriş Sınavı Yönetmeliğinde belirtilen şekilde başvuru yaparlar. 
(2) Giriş sınavı duyurusunda, mezun olunan fakültelere, bölümlere ve KPSS (A) puan türlerine ilişkin belirleme yapılmışsa, sadece belirlenen fakülteler ve bölümlerden mezun olan ve istenen puan türünden yeterli puanı alan adaylar başvuru yapabilirler. 
Yazılı sınav konuları 
MADDE 11 – 
(1) Uzman yardımcılığı yazılı sınav soruları aşağıda belirtilen konulardan hazırlanır. Başkanlık, yabancı dil konusunu sınav konularından hariç tutabilir. 
a) Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendinde belirtilen okullardan mezun olanlar için: 
1) Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi; 
2) Hukuk Grubu; Anayasa Hukuku, İdare Hukuku ve İdari Yargı Hukuku, Medeni Hukuk, Borçlar Hukuku, Ticaret Hukuku (Genel Hükümler-Şirketler-Kıymetli Evrak), İcra ve İflas Hukuku (Genel Hükümler). 
3) İktisat Grubu; Makro İktisat, Mikro İktisat, Uluslararası İktisat, İşletme İktisadı, Uluslararası Ekonomik İlişkiler ve Kuruluşlar. 
4) Maliye Grubu; Kamu Maliyesi, Maliye Politikası, Türk Vergi Sisteminin Genel Esasları. 
5) Muhasebe Grubu; Genel Muhasebe, Maliyet Muhasebesi, Şirketler Muhasebesi, Mali Tablolar Analizi, Ticari Hesap. 
6) Yabancı Dil; İngilizce, Fransızca veya Almanca dillerinden birisi. 
b) Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) numaralı alt bendinde belirtilen okullardan mezun olanlar için: 
1) Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi; 
2) Genel yetenek ve genel kültür; 
3) Fakültelerin ilgili bölümleri müfredatı dikkate alınarak belirlenen alan bilgisi; 
4) Yabancı Dil; İngilizce, Fransızca veya Almanca dillerinden birisi.

Yazılı sınavın değerlendirilmesi 
MADDE 12 – 
(1) Yazılı sınav, 100 tam puan üzerinden değerlendirilir ve en yüksek puandan başlamak üzere sıralanarak tutanağa bağlanır ve sınav kurulunca imzalanır. 
(2) Yazılı sınavın değerlendirilmesi sonucu, bu sınavdan 100 üzerinden 70 ve üzeri puan alan adaylardan; en yüksek puan alan adaydan başlamak üzere, atama yapılacak kadro sayısının iki katına kadar aday sözlü sınava çağrılır. Son sıradaki adayla eşit puan alan adaylar da sözlü sınava çağrılır.  
(3)  Uzman yardımcılarının atanacağı yerlerin giriş sınavı duyurusunda belirlendiği durumlarda, bu sınavdan 100 üzerinden 70 ve üzeri puan alan adaylardan; bu yerler itibarıyla, 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentleri göz önünde bulundurulmak suretiyle ve adayların başvuru sırasında tercih ettikleri il dikkate alınarak en yüksek puan alan adaydan başlamak üzere, o il için atama yapılacak toplam kadro sayısının iki katına kadar aday sözlü sınava çağrılır. Son sıradaki adayla eşit puan alan adaylar da sözlü sınava çağrılır. 

Giriş sınavı puanının ve başarı sıralamasının tespit edilmesi
MADDE 15 –
(1) (Değişik:RG-11/12/2014-29202) Giriş sınavı puanı; sözlü sınavda başarılı olan adayların sözlü sınav puanı ile yazılı sınav puanının aritmetik ortalaması alınarak hesaplanır.
(2) (Değişik:RG-22/10/2014-29153) Giriş sınavı sonuçları, sınav kurulunca, giriş sınav puanı en yüksek adaydan başlamak suretiyle başarı derecesine göre sıraya konulup, atama yapılacak kadro sayısı kadar aday asil, %25’ine kadar aday ise yedek olarak tespit edilerek bir liste halinde tutanağa bağlanır.
(3) (Değişik:RG-11/12/2014-29202) Asil ve yedek listelerinde sıralama yapılırken, adayların giriş sınavı puanının eşit olması halinde, yazılı puanı yüksek olan adaya; yazılı puanının da eşit olması halinde, KPSS (A) puanı yüksek olan adaya öncelik tanınır.
(4) (Değişik:RG-9/9/2011-28049) Yedek listede yer alan adayların hakları aynı il için yapılacak müteakip yazılı sınav tarihine kadar geçerli olup, daha sonraki sınavlar için müktesep hak veya herhangi bir öncelik teşkil etmez. Ayrıca, bu süre içerisinde başka bir il için açılan sınavda başarılı olarak ataması yapılan yedek adayların hakları sona erer.
(5) Giriş sınavından 70 ve üzerinde puan almış olmak asil ve yedek listedeki sıralamaya giremeyen adaylar için müktesep hak teşkil etmez.
(6) Asil ve yedek listeler; uzman yardımcılarının atanacağı yerlerin giriş sınavı duyurusunda belirlendiği durumlarda bu yerler itibarıyla, Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentleri göz önünde bulundurulmak suretiyle oluşturulur.

Yetiştirilme dönemi ve yetiştirilme amacı
MADDE 20 –
(1) Yetiştirilme dönemi, uzman yardımcısı kadrosuna atanma ile başlayıp, yeterlik sınavı sonucunda uzman kadrosuna atanmaya kadar geçen süreçtir. Bu süreçte uzman yardımcılarının yetiştirilmesindeki amaç;
a) Uzmanlığın gerektirdiği nitelikleri kazandırmak,
b) Görev ve yetki alanına giren mevzuat konularında bilgi, tecrübe ve ihtisas sahibi olmalarını sağlamak,
c) Mesleğin gerektirdiği niteliklere göre gelişimini sağlamak,
ç) Bilimsel araştırma ve analiz yapma yeteneklerini geliştirmektir.
(2) Uzman yardımcılarının yetişmelerinde kişisel çaba ve çalışmaları esastır.
Yeterlik sınavı
MADDE 23 –
(1) Yeterlik sınavı, uzman yardımcılarının görev ve yetki alanlarını ilgilendiren mevzuat ve uygulamaları ile mesleğin gerektirdiği bilgi ve nitelikleri kazanıp kazanmadıklarını saptamak için yapılan sınavdır.
(2) Yeterlik sınavı yazılı ve sözlü olmak üzere iki bölümden oluşur.
(3) (Ek:RG-22/10/2014-29153) Yeterlik sınavında başarılı olamayanlar veya sınava girmeye hak kazandığı hâlde geçerli mazereti olmaksızın sınav hakkını kullanmayanlara, bir yıl içinde ikinci kez sınav hakkı verilir.

Yeterlik sınavına çağrılma
MADDE 24 – (1)
(Değişik:RG-22/10/2014-29153) Uzman yardımcısı olarak asgari üç yıl çalışmış olanlar, en az iki ay önce bildirilmek suretiyle, yeterlik sınavına çağrılırlar. Aylıksız izinli olarak geçen süreler ile refakat ve hastalık izinlerinin üç ayı aşan kısmı üç yıllık süreye dâhil edilmez.
Uzman kadrosuna atama
MADDE 29 –
(1)    Yeterlik sınavında başarı gösteren uzman yardımcıları, uzman kadrosuna atanırlar.

Kariyer dışı uzman atanamayacağı
MADDE 35 –
(1)    Uzman yardımcılığı safhası geçirilmeden uzman kadrosuna meslek dışından atama yapılamaz.

Yetki
MADDE 37 –
(1) Başkanlık, uzman ve uzman yardımcılarının Yönetmelikte yer alan çalışma usul ve esasları ile eğitimlerine ilişkin gerekli düzenlemeleri alt düzenleyici işlemlerle yapmaya yetkilidir.



Şimdi bakın kardeşlerim yıl olmuş 2017. Uzmanlık kadrolarına kurum içi veya kurum dışı  uzmanlık alımını hatır gönülle veya farklı kanallarla şekillendirilemeyeceğini ve bu işlerin yönetmelikte belirtilen esaslara göre olması lazım değil mi , bunda hepimiz hemfikiriz. Çünkü bugün kariyer meslekleri kendilerini ; kendileri için hazırlanmış olan yönetmeliklerle ifade eder. Kurum içindeki VHKİ vb B kadro ile çalışan kardeşlerim sizin atanma şekliniz :
·         Öncelikle kendiniz B kadrolarını seçtiniz
·         1 sene boyunca Genel Kültür Genel Yeteneğe girerek sadece 4 derslik bir sınav maratonu geçirdiniz.
·         Merkezi atama ile bulunduğunuz konumlara atandınız.

Kurum dışından bakanlık atamasıyla gelenler ;
·         Mezun öğrenci Kpss Genel Kültür+Genel Yetenek+2) Hukuk Grubu; Anayasa Hukuku, İdare Hukuku ve İdari Yargı Hukuku, Medeni Hukuk, Borçlar Hukuku, Ticaret Hukuku (Genel Hükümler-Şirketler-Kıymetli Evrak), İcra ve İflas Hukuku (Genel Hükümler) +  İktisat Grubu; Makro İktisat, Mikro İktisat, Uluslararası İktisat, İşletme İktisadı, Uluslararası Ekonomik İlişkiler ve Kuruluşlar + Maliye Grubu; Kamu Maliyesi, Maliye Politikası, Türk Vergi Sisteminin Genel Esasları + Muhasebe Grubu; Genel Muhasebe, Maliyet Muhasebesi, Şirketler Muhasebesi, Mali Tablolar Analizi, Ticari Hesap ;

Derslerine bütün bir sene içinde çalışarak 1 senede yetiştirme stresiyle hiçbir sosyal hayat yaşamadan ıkına ıkına dirsek çürüterek hazırlanıyorlar. Minimum Hukuk grubu bile B grubunun derslerini tek başına ezip geçecek derecede yoğunken kalkıp bu insanlara bizde 85 90 ile atandık demeyin ÇÜNKÜ ; bu sınava hazırlanan gençlerin ortalama kpss p3 puanları minimum 80’dır. Neden mi çünkü bu alana da hazırlanmak zorunda olduklarından ve P3 puan türü diğer derslere göre daha kolay olduğundan burdan daha fazla puan çekmeleri kolaydır.

·         Bu insanlar Kpss nin istenilen puan türlerinden  aldıkları puan ile sıralamaya girerek tek il seçiyorlar. Halbuki sizlerin tek il seçip dışarda kalma bir durumunuz söz konusu değil zaten kurumda çalışıyorsunuz.

·         Bu insanlar kurum sınavını geçseler bile mülakatlardan eleniyorlar 90’lı puanlar ile. Ama sizler içerisinde Kpss b de 90 ile maliye yazıp dışarıda kalan olmadığı gibi kurumiçi sınavda da 90 la kalan yok.

·         Bu insanlar Kpss’de milyonlarca kişiyle yarışırken ve kurum yazılısı sınavında min 20.000 kişi o sınavda yarışırken ; kurum içi açılan kadrolar da bu sayı 4000 5000 kişi şeklindedir. 20.000 kişinin içinde tek il seçerek o kadroya girmek nerde 5000 kişi içerisinde il seçmeden rahatça 2000 lik alıma girmek nerde ?

·         Madem sizler hepiniz kpssb den 90  puan alarak uzman olabileceğinizi iddia ediyorsanız bunun yerine Devlet Hava Meydanlarını hepiniz tercih edip daha yüksek maaşlara çalışmak varken neden bile bile maliye yazdınız ki ?

·         Kurumun yapacağı o formalite(çünkü geçmişte yapılan sınavların sorularından belli )  sınavdan 90 almayı başarı sayarak atanmayı meşrulaştıran kişiler : Madem kanun bilginiz bu kadar sağlam azıcık iktisat filan çalışın da Müfettiş olun yazık değil mi bir ömür GU olacaksınız, hakkınız yenecek, saçma uygulamalara maruz kalacaksınız diğerleri gibi değil mi?

·         Memurların bu talebinizin mantıklı tek dayanağı bu tarz sınavların daha önce de yapılmış olmasındır. Kpss B ile atanan bir kişinin Maaşının artmasını istemesi  gayet doğaldır. Fakat bu kişinin Gelir Uzman yar/ Gelir Uzmanı ile aynı işi yapması ; Vhkilerin Uzman olmasını gerektirmez aksine Uzmanların İsyan etmesini gerektiren bir konudur. Yanlışlık sizin onlarla aynı işi yapmanız da değil , onların sizinle aynı işi yapmasından kaynaklanmaktadır. Uzman adam Veznede çalışmaz , sekreterlik yaptırılmaz, Office boyluk yaptırılmaz, anlatabilmişimdir umarım.

·         Kurumda Merkezi atama ile atanan kişilerin GUY/GU Yönetmeliği olan bir kadroya bu şekilde atanmak istemeleri bugün hoş güzel, fakat siyasilere baskı yaparak kanun çıkartarak ; bu kadrolara atanmayı bekleyen işsiz insanların yerlerini alarak ilerlemek etik değildir. Kaldı ki hukuki anlamdan yarın öbür gün başka bir kanunla saçma şekilde çalıştırıldığınız da veya hayatınızın farklı alanlarında olması gerekenden farklı bir uygulamaya maruz kaldığınız da isyan etmeyin. Çünkü olması gereken düzeni kendi çıkarlarınız uğruna kendiniz deliyorken , başkası da aynı şekilde kanun çıkartarak  kendi emri altında çalıştırdığında ( Gelir Uzmanlarının VDK da çalıştırılması ve insan yerine konulmayan davranışlara maruz kalması ) mırın kırın etmeyin.


·         Bugün Gelir uzmanlarının özlük haklarının iyileştirilmesinde ve inceleme yetkisi verilmemesindeki en büyük etken bir gece uzman statüsü verilen personelden kaynaklıdır. Neden mi Çünkü bu personel inceleme yetkisiyle 10 yıl çalışırsa YMM sınavına girebilir yarışanların sayısı artar ve YMM pastası küçülür ! O yüzden Aristokrat kesimi vergi incelemsinin kariyer meslek aşamasını geçmeyen ve bu tarzda yetiştirilmeyen kişilere bırakılmamasını ; bu kişiler bir gece de uzman oldu diyerek savuşturmaktadırlar. Gerçi denetimciler de 1 gece de birleşti lakin mühür kimdeyse Süleyman odur.

·          Madde 35 “ (1)                Uzman yardımcılığı safhası geçirilmeden uzman kadrosuna meslek dışından atama yapılamaz” görmezden gelerek böyle bir talepte bulunmak aslında ve baskıyla kendilerini o statüye çektirmek sadece ilerde size yapılacak muamelerin zeminini hazırlamaktadır. Çünkü ilkelerin yıkılmasını sizler isterseniz yarın öbür gün rasyonel bir duruş sergileyemez ve talep edemezsiniz.

Bu kurum içi sınav mantığının nerden geldiğini size anlatayım. Sanırsam 2005 yıllarıydı Avrupa Birliği süreçlerinde Gelirler Müdürlüğüne yönelik yapılanmada bu kurumun :
·         Ciddi bir kurum olması gerektiği
·         Özerk bir kurum olması gerektiği
·         Hükümetlerin baskısını hissetmemesi gerektiği
·         Gerekirse çalışanlarına toplanılan vergiden belli bir pay ikramiye verilmesi gerektiği
·         Bu kurumda çalışacakların Min. Uzman olması gerektiği
·         Kendi Denetim kanallarının olması gerektiği

Şeklinde bir perspektif sunmuştu Avrupa Birliği. Bizde olan durum ise Tarihsel olarak şöyledir :

·         Ciddiyeti sadece personeli ezmekte kullanan bir hiyerarşi oluşturuldu.
·         Hiyerarşinin başına VDK’dan atama yaparak vicdansızlaştırıldı
·         Roma = Gelir İdaresi Başkanlığı
·         Patriciler = Yöneticiler
·         Plepler = GUY ve G.Uzmanları
·         Köleler = KpssB




·         Dönemin Jül Sezarı tarafından fişeklenen Temel sloganı “Hiçbir zaman IMF’nin emrinde değiliz. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın özerkliğini kabul edemeyiz” kitlelerle buluşturmuş , ” Roma'da ikinci adam olmaktansa, bir köyde birinci adam olmayı tercih ederim...” demesi dalga dalga yayılmış olacak ki  Tanrılardan 2. Kez çaldığı iddia edilen ateşi Romayı yakacak olan Nero’nun kucağına bırakmıştır.


·         Romada Patricilerin görevi: Romalı (Gelir İdaresi) soylulardan meydana gelmesi ,siyasi dayılarının olması ve onlardan 32 dişini titrerken kıracak kadar korkmaları, yetki sahibi olmaları , yönetimde söz sahibi olmaları , kendilerine yağ çektirme lüksleri olmaları, geçim sıkıntılarının olmamaları , Vergide geriye yansımayı yanlış anlayıp olmalılar ki oldur da bir tepki görürlerse hemen altlarını fırçalayarak rahatlama hobisinin bulunması vb. vb.


·         Roma (Gelir idaresi)’ya sonradan gelip yerleşenler plepleri( Gelir Uzmanları) oluşturmuştur. . Plepler, hiçbir siyasi hakka sahip değillerdir. Daha çok mükellef ile vergi kanunları arasındaki köprü olmuşlardır. Genellikle nüfusunun büyük kısmını oluşturan sınıftır. krallık döneminde bunların vatandaşlık hakları yoktu. cumhuriyet döneminden itibaren askerliğe alınmışlar (kamu alacağı bakımından  hazineye karşı  sorumluluk verişmiştir) fakat patricilere oranla hakları sınırlı (Vergi İnceleme yetkisi verilmeyerek)olmuştur. vakt-i zamaniyle bu plep denen takıma, tefeci patriciler faizle borçlar vermişler ve kendilerine bağımlı hale getirmişlerdir. patriciler bu sayede plepleri ömür boyu kendi topraklarında beleşe çalıştırmışlardır. arada sırada bunalan plepler, roma'yı terk etmişler ve zamanla farklı ülkelerde (kurumlar) güç kazanmışlardır. Farklı devletlere ( Kurumlara) atanarak mö. 5.yyda aslında kendilerinin de yetenekli olduklarını resmen kabul ettirmişlerdir. Akabendinde roma hukukunun temeli sayılabilecek meşhur 12 levha kanunları(Guy Yönetmeliği) patrici-plep ilişkilerini düzenlemek için yazılmıştır.


·         Köleler ("ister devlet adamı olsun, ister tüccar, memur ya da akademisyen, kendine gününün üçte ikisinden azını ayıran herkes köledir." Nietzsche)  ;  onlara da başkalarının gönülleri hoş etmek adına  bir yandan da ulufe dağıtır gibi    :  “ hadi sizi plep yapalım” demişlerdir ve  Plep  sınıfını basitleştirmek ve itibarsızlaştırmak adına büyük Roma planı devreye konulmuştur. Kimileri sahiplerine sonsuza kadar sadakat gösterirken kimileri ise bilgi deneyimleriyle çok para kazanırsa özgürlüğünü satın alabileceklerini düşünmektedirler (Yüksek statü köle bir önemli örneği Tiro, Cicero'nun sekreteri)  Böylelikle Alt kesim kendine yaratılan kaosu yudumlarken  Patriciler ise toki'nin bile erişemeyeceği araziye ve güzelliğe sahip olan hanelerde beyaz ipeksi kumaşlarını rüzgara bırakarak şaraplarını yudumlamaktadırlar.




·         Kimi Kaynaklarda Roma ( Gelir İdaresi ) başkanlarından biri olan Nero;  Anlatılanlara göre Roma senatosu tarafından idam edilmesi söz konusu olunca 68 yılında intihar etti. Son sözleri "İçimde nasıl bir sanatçı ölüyor" idi. 

2 Nisan 2017 Pazar

2017 Gelir Uzman Yardımcılığı Anket Formu

06:37 Posted by Hacker62 , , No comments

Not: Bu rehber, malianestezi blogu tarafından, KPSS (A) grubu kadrolara hazırlanan memur adaylarına yardımcı olması amacıyla hazırlanmıştır.
Sevgili Arkadaşlar,
Bu sene ilk sınavını açmış olan Gelir İdaresi Başkanlığı birçok adayı ilgilendiren sınav için kolları sıvamıştır. Sınava girecek arkadaşlar için en kritik dönemeç olan il belirleme aşaması birçok kişin aklını karıştırmaktadır. İl seçerken  ekip olarak size tavsiyelerimiz:

ü  Realist olmanız
ü  İllere Romantik bakış açısıyla yaklaşmamanız
ü  Geçmiş yıllarda kaç ile kapattığını öğrenmeniz
ü  5 yıl görev alacağınız için İlin yapısına dikkat etmeniz
ü  Karadeniz ve Doğu tercih verecekler için ulaşımın kolay olmasına havalanı vb şeylere dikkat etmeniz
ü  Batı ve Güney tercih edeceklere guy maaşıyla rahat bir yaşam süreceğiniz bir yer olmasına dikkat edin
ü  En önemlisi puanınıza gelebilecek yerler tercih etmeniz mantıklı olacaktır.

Bu anketi yapma sebebimiz ise sadece sizlere yardımcı olabilmektir. Ekibimizde 1 bilgisayar mühendisi 1 istatiskiçi bir de Vergi Müfettiş Yardımcısı bulunmaktadır. Anketin çalışma mantığı şöyle olacaktır :

Ø  Herkes Tek il için  tek oylama yapılması istenmektedir.
Ø  Oyalama yapılırken herkesin kendisiyle iletişime geçilmesini istediği mail adresini yazması gerekmektedir. Çünkü attığını oyu sizin yazmış olduğunuz mail ile buluyoruz.
Ø  2 ve/veya üstü il oylayanların oyların en sonda silinecektir. Bu email kullanıcılarına 2. bir oy hakkı verilmeyecek ve blogumuzdan iletişim adresleri ve hangi illerde spekülasyon yapmaya çalıştıkları yayınlanacaktır. Tepkilerinizi o kişilere göstermenizde yardımcı olacağız.
Ø  Olur da oyunuzu değiştirmek isterseniz heacker@gmail.com ve twitterdan : @maliilizyon kullanıcısına hangi mail adresi ile oy attıysanız onu başta belirterek , ekine sınav sonuç belgenizi ekleyip gönderirseniz tercihinizi değiştirme şansı tanınacaktır. Aksi halde böyle bir şansınız olmayacaktır.
Ø  Oylamanın genel sonucu başvurular bitmeden açıklanmayacak. Lakin Gibin sayfasında KESİN BAŞVURU yaptıktan sonra bizimle iletişime geçerseniz vermiş olduğunuz il ile ilgili istediğiniz veri paylaşılacaktır. Bunun amacı sadece kesin başvuru yapanları korumaktır. Aksi halde size vereceğimiz bu bilgiyi paylaşırsanız kendiniz kendi puanınızı tehlikeye atmış olacaksınız. Tercih ettiğiniz ilin puanlarını sizler , kesin başvuru yapmamış kişilerle paylaşır veya  farklı platformlarda veri açıklarsanız bilin ki ayağınıza sıkmış olacaksınız.
Ø  Düşünce aşamasında olan bir fikrimiz de şudur. 90 ve üstü alan kişilere bu veriler açıklanmayacak çünkü her halde sınava girebilecekler, olur da içlerinden biri açıklarda dip puanlardaki kullanıcıları tehlikeye atmış olacaklardır.
Ø  Ankette Sahte oyun önüne şöyle geçeceğiz o il için kim hangi puandan oylama yapmış ise o onların mail adresleri elimizde olacak ve sizinle paylaşacağız. Dolayısıyla ilde oy kullananlar birbiriyle iletişime geçmek isterlerse puanlarını sorgulayacak dolayısıyla fazla veya eksik oy olmamış olacak. Misal Hakkari için : 76 puanlı katılımcımız Hakkari için kaç tane 76+ puanlı katılımcı varsa onlara email atarak sorabilecek. Herkes birbirini kontrol etmiş olacak.
Ø  Sizin de tavsiye şikayet ve önerilerinize açığız. Yukarıda yazılmış olan iletişim adreslerinle iletişime geçebilirsiniz. Saygılarımızla, Hoşçakalın.

ANKET LİNKİ : TIKLAYIN

29 Ocak 2017 Pazar

Doları düşürmek için değiştirilmesi gereken 10 yasa!

13:37 Posted by Hacker62 No comments

Doları düşürmek için değiştirilmesi gereken 10 yasa!
Doların yükselişine bir türlü dur diyemiyoruz. Tüm çabalara rağmen istenilen düşüş hala gerçekleşmedi. Berberin bile Bretton Woods ruhuyla mücadele ettiği kur savaşı bir süre daha devam edecek gibi gözüküyor. Peki, sizce kur neden düşmüyor?

Yaptığımız araştırmalar sonucu doların mevcut yasalar nedeniyle düşmediği sonucuna ulaştık. Evrensel olguları savunan bu yasalar sanıyoruz doların düşüşünün önündeki en önemli engel. Galiba bu yasalar var olduğu sürece doları düşürmemiz zor olacak. O nedenle tüm yasa koyucuları göreve davet ediyoruz. 

Doları düşürmek için değiştirilmesi gereken 10 yasa:

1- Hofstadter Yasası
Yazar Douglas Hofstadter, "Gödel, Escher, Bach" adlı baş yapıtında bu yasayı şöyle tanımlar: 
"Hofstadter yasasını göz önüne alsan da beklenenden daha fazla zaman alır."
Hani diyor ya eşşek sudan gelinceye kadar, işte Hofstadter'in de anlatmak istediği tam olarak budur. Bu yasaya göre, bu yasayı da göz önüne alsak, kurun düşmesi beklenenden daha fazla zaman alacak.

2- Betteridge Yasası
İngiliz Teknoloji Gazetecisi Ian Betteridge yasayı şöyle tanımlıyor:
"Eğer bir gazetede soru işareti ile biten bir başlık görürsen cevabı hayırdır."
Mesela "Aids'e çare mi bulundu?" "Fenerbahçe bu yıl şampiyon olabilecek mi?" gibi gazete manşetleri görürsen cevabın hayır olduğunu anlaman için yazının tamamını okumana gerek yoktur der bu yasa. Peki ya, "Dolar kuru acaba düşecek mi?" gibi bir başlık görürsen cevap ne olur sizce?

3- Clarke'ın Üç Yasası
İngiliz bilim kurgu yazarı Sir Arthur C.Clark, üç yasasından birincisini, "Hazards of Prophecy" adlı makalesinde şöyle tanımlar:
"Başarılı bir bilim insanı bir şeyin mümkün olduğunu söylüyorsa çok büyük ihtimalle haklıdır; bir şeyin imkansız olduğunu söylüyorsa muhtemelen yanılıyordur."
Birçok ekonomist ve analist, doların yükselişinin mevcut ekonomik şartlar nedeniyle mümkün olduğunu söylüyorlarsa haklıdırlar. Doların yükselmesi imkansızdır demiş olsalardı yanılıyor olacaklardı.

4- Gall Yasası
Amerikalı yazar John Gall "General Systemantics" adlı kitabında yasayı şöyle özetler:
"Her karmaşık sistem basit bir sistemden türemiştir. Karmaşık bir sistemi anlamak istiyorsan onu oluşturan küçük sistemlerden başlamalısın."
Gall yasası şöyle de yorumlanabilir: Kur gibi karmaşık sistemler basit sistemlerden oluşur. Mesela dolar kurunu düşürmek istiyorsan ihracatı arttırmak, cari açığı düşürmek, dış borcu azaltmak gibi küçük sistemlerden işe başlayabilirsin.

5- Goodhart Yasası
Ekonomist Charles Goodhart yasayı şöyle tanımlar:
"Eğer bir gösterge hedef oluyorsa, o gösterge sorunun iyi bir göstergesi olmaktan çıkar."
Daha açık söylersek, dolar kurunu ekonominin temel göstergesi haline getirirsek, birçok göstergeyi gözden kaçırırız ve sonuçta dolar kuru da önemli bir gösterge olmaktan çıkar. Son dönemlerde dolar kurunu düşürmek amacıyla satılan dolarların dolar rezervlerini nasıl erittiğini gözden kaçırdığımız gibi.

6- Grosch Yasası
Bilgisayar bilimcisi Herb Grosh'un yasası şöyledir:
"Bir şeyi 10 kat ucuza yapmak için 100 kat hızlı yapmalısın."
Ekonomiye uyarlarsak, doları düşürmek istiyorsan, ülkeye döviz girişlerinin öncekinden daha çok olması gerekir. Ama maalesef öyle değil.

7- Schneier Yasası
Şifre uzmanı Bruce Schneier yasayı şöyle tanımlar:
"Herhangi biri, nasıl kırılacağını bilemediği bir güvenlik sistemini rahatlıkla icat edebilir."
500 dolar bozduranı bedava traş eden dahi kardeşim, aynı işlemi 100 kaldıraçla forexte dolar/tl'de kısa pozisyon alarak yapsam bu uygulamadan yararlanabilir miyim?

8- Stein Yasası
Amerikalı ekonomist Herbert Stein'ın yasası şöyledir:
"Sonsuza kadar gitmeyecek bir trendi durdurmak için aksiyon almaya gerek yoktur; nasıl olsa duracaktır."
Ekonomist bile tasaya gerek yok, nasıl olsa bir gün duracak diyor. Yoksa durmaz diye mi endişeleniyoruz acaba?

9- Bayan Murphy Yasası
Murphy Yasasını bilmeyen yoktur herhalde: "İşler kötü gitmeye başladığında kötü gider." Peki ya Murphy şehir dışına çıktığında hangi yasa geçerli olacak? İşte, o zaman Bayan Murphy Yasasını kullanacağız:
"Bay Murphy şehir dışında olsa dahi işler kötü gitmeye başladığında kötü gider."
Bu yasa gerçekten ürpertici.

10- Dilbert Yasası
Dilbert'in yaratıcısı karikatürist Scott Adams yasayı şöyle açıklar:
"En ebleh elemanlar planlı bir şekilde, şirkete en az zarar verecekleri yere konuşlandırılır; yöneticiliğe terfi ettirilirler."
Yani demek istiyor ki, eğer bu makaleyi okuduysan, makaleyi al ve hemen patronun karşısına çık, sonra da şöyle de: "Şirketimizi döviz riski altında bırakan yasalar bunlardır. Acilen değiştirilmeleri gerekiyor!"

Mali işler müdürü yapmazlarsa ben de bir şey bilmiyorum!

14 Ocak 2017 Cumartesi

Kamyon yazıları ile 2016'nın en önemli ekonomik gelişmeleri!

09:16 Posted by Hacker62 No comments
2016 yılı ile birlikte birçok önemli ekonomik gelişmeyi de geride bırakıyoruz. Eğer, "ben ekonomik gelişmeleri kaçırdım, kısa bir özet geçerseniz iyi olur" diyen varsa, aşağıda 2016 yılının kısa bir özetini sunuyoruz. O kadar gelişme, rapor, olay ve analiz nasıl özetlenir diyorsanız elbette ki kamyon arkası yazılar ile. Kamyon arkası yazıları ile 2016 yılının kısa bir özetini öğrenmek istiyorsanız başlıyoruz.

Kamyon yazıları ile 2016'nın en önemli ekonomik gelişmeleri:

Ocak
Rusya, Türk şirketlerinin yatırım iznini kaldırdı.
"Otopsi istiyorum, hayallerim eceliyle ölmüş olamaz."
Fed, faiz oranlarını değiştirmediğini açıkladı.
"Şimdi frene bassam ne b.k yiyeceksin."

Şubat
Dolar 3 lirayı aştı.
"İşte öyle bakarsın."
Fed Başkanı Kongrede konuştu, faiz arttırımında belirsizlikler olduğunu söyledi.
"Masal kitabı gibisin, okuması çok güzel, inanması çok güç."

Mart
Borsa 83.000'i aştı.
"Uçmuyorsak Newton'a olan saygımızdan."
Finansal astrolog Hande kazanova ekonomik krizin yakınlaştığını söyledi.
"Ekonomik kriz ne zaman başlayacak bilmiyorum ama inşallah Diriliş-Ertuğrul ile aynı saate denk gelmez."

Nisan
Merkez Bankası başkanı değişti.
"Dümende iyisin ama yanlış gemidesin."
IMF, büyüme beklentimizi yukarı yönlü revize etti.
"Sarı kızın nazına, Gencebay'ın sazına, IMF'nin ara gazına hiç dayanamam."

Mayıs
Merkez, faiz koridorunun üst bandını yarım puan indirdi.
"Biz kimseyi yarı yolda bırakmadık, onlar müsait bir yerde kendileri indiler."

Haziran
İngiltere, Avrupa Birliğinden ayrılma kararı aldı, euro'da dalgalanma başladı.
"Sen dalgana bak güzelim, ben frekansı ayarlarım."

Temmuz 
S&P, notumuzu kırdı.
"Nerelisin?.. Yaralıyım, içinden."

Ağustos
Fitch, görünümümüzü durağandan negatife çevirdi.
"Eleştiriye açık, nasihata kapalıyız."

Eylül
İstanbul İkitelli'deki aşırı yağışlarda 100'e yakın araç su altında kaldı.
"Kasko yok, muska var."
Rusya ile sorunlar aşıldı, ilk charter seferi yapıldı.
"Kafam kadar güzelsin."

Ekim
Merkez faiz indirimlerini 7 ay sonra durdurdu.
"Güzel günler çok yakında demişlerdi, daha ne kadar gideceğiz?"
Kredi kartı ve tüketici kredilerinin taksit sayısı arttırıldı.
"Torpidonda asetonun yoksa güzelim, üzülme, ben mazotla da silerim."

Kasım
Ali koç kapitalizmi eleştirdi.
Şimdi bu kapitalizmi düzene mi sokayım, yoksa üzene mi?"

Aralık
Benzin fiyatları 5 lirayı geçti.
"Araba çaydır benzin şeker; bizim gibi adamlar çayı şekersiz içer."
Şangay beşlisinin AB'nin alternatifi olmadığı söylendi.
"O hayaller senle kuruldu, başkasıyla yaşanır mı?"
Yabancı yatırımlar %44 azaldı.
"Sellektör yapmanıza gerek yok, zamanı gelince alayınıza yol verecem."
TÜİK milli gelir hesaplama şeklini değiştirdi.
"Gittiğim yol yol değil de manzarası hoşuma gidiyor."
Mahfi Eğilmez'den 2017 falı: Küresel kriz daha kötüye gidecek.
"2017 krizini bilmem ama 2018 krizi kesin taş ve sopalarla olacak."
Fed faiz oranını arttırdı.
"Güvendiğim dağlara kar yağdıranlar, hazır olun kaymaya geliyorum."

Ekonominin de mutlu ettiği güzel bir yıl diliyoruz!